Yeme Alışkanlığı
Yemek yemek hayatta kalmamızı sağlayan en temel ihtiyaçlardan biridir. İçinde yaşadığımız coğrafyaya ve koşullara göre değişkenlik gösterse de her zaman sadece hayatta kalmamızı sağlayacak kadar yemek yemediğimiz de bir gerçek.
Fiziksel açlığımızı doyurmanın dışında, bazen bir kutlama yaparken ya da kendimizi takdir etmek için; bazen öfkemizi hissetmemek, üzüntümüzü azaltmak ya da kaygımızı dindirmek, bizi zorlayan bir konudan uzaklaşmak için; bazen de o an başka nelerin bize iyi geleceğini bilmediğimiz için yemek yeriz. Yeme davranışımızın altında yatan bu motivasyonların bazen farkında oluruz, bazen olmayız.
Asıl zorluk bu yeme davranışının ardından
kendimize “Hani yemeyecektin? Kendini
tutamıyorsun, iradesizsin!” gibi şeyler
söylediğimizde başlıyor. O zaman kendimizi
suçlamaya, utandırmaya başlayabiliyoruz
ve yediğimize pişman olup; ya daha çok
yiyerek kendimizle anlaşmamızı bozuyorsak
ya da ertesi gün katı bir diyete girerek aşırı
kontrol davranışına dönüştürebiliyoruz.
Halbuki o an sadece bir şeylere iyi
geleceğini düşünerek bu davranışı yapmayı
seçmişizdir.
Bedensel, duygusal, zihinsel yaşantılarımız bir bütündür. Yeme alışkanlıklarımızdan memnun olmadığımızda sadece yediklerimizi kontrol etmekle uğraşmak genellikle bizi memnun olmadığımız döngünün dışına çıkarmaz. Örneğin bize zor gelen duygularımızla ne yapacağımızı bilemediğimiz anlarda bedenimizden bir açlık sinyali almasak da cips, pasta, tatlı, çikolata yemek bizi yatıştırıyor, rahatlatıyorsa, yani o an için iyi geliyorsa, bu yiyecekleri yemeyi kesmeye çalışmak uzun vadede işlevsel olmayacaktır.
Bu sebeple, yiyeceklerin bedenimize olan etkisinin yanı sıra, duygusal ve zihinsel etkilerini araştırmak bizi kendimize yakınlaştırarak yemekle ilişkimizi anlamamızı sağlayabilir. Yerken ne olsun, neye iyi gelsin diye yediğimizi, hangi duygularımızın o anda var olduğunu, bu duygularımızın bize hangi ihtiyacımız için sinyal verdiğini, bu ihtiyacımızla ne yapacağımızı merak ederek bir keşfe çıktığımızda belki de ya yediklerimizden pişman olmamaya ya da pişman olacağımız şeyleri yemek yerine asıl ihtiyacımıza odaklanabilmeye başlayabiliriz.
Fabula Psikoloji’den Pınar Şakiroğlu Yılmaz’ın Judith Liberman’la Masal Bu Ya radyo programında yeme davranışı üzerine sohbetini buradan dinleyebilirsiniz.